Darülaceze sakinleri 'işe gidiyor'

Darülaceze sakinleri 'işe gidiyor'

Darülaceze sakinleri özel atölyelerde birbirinden farklı ürünler tasarlıyor. Kimi burada “ağrılarım geçiyor” diyor kimi depremde kaybettiği evlatlarının acısının böyle hafiflediğini anlatıyor. “İşe gidiyorum” diyerek bastonla yola koyuluyorlar...

Darülaceze sakinleri, kendiler için kurulan rehabilitasyon atölyelerinde yetenekli elleriyle adeta harikalar yaratıyor. Resimden halı ve kilime, çantadan terziye kadar birçok atölyede el sanatlarının her çeşidi büyük emek sarf edilerek hazırlanıyor.

500'e yakın kişinin yaşadığı tarihi Darülaceze’de sakinler, atölyelerde hem yeteneklerini geliştirme fırsatı yakalıyor hem de zamanlarını dolu dolu geçirip hayatlarına renk katıyor.

Gönüllü öğretmenlerinden aldıkları eğitimle yeteneklerini keşfeden Darülaceze sakinlerinin yaptıkları her eşya, Rehabilitasyon Ürünleri Satış Mağazası'nda satışa çıkartılıyor. Satıştan elde edilen miktar da sakinlere gelir oluyor.

“2 günde öğrendim, hocalarım beni tebrik etti”

78 yaşındaki Nazif Kara, emekli devlet memuru. 2019 yılından beri Darülaceze'de kalıyor. Atölyede eğitmenlerden öğrendikleriyle kağıtlardan çantalar yapıyor.

Darülaceze sakinleri 'işe gidiyor'

“2 günde öğrendim. Ustalarım da beni tebrik etti” diyen Kara, üreterek daha güzel vakit geçirdiğini söylüyor.

“Buraya geldiğim zaman hiç ağrım olmuyor”

El sanatları atölyesinde bez bebekler yapan 77 yaşındaki Gülşen Bartınlı ise “Bir sihir mi vardır nedir, buraya geldiğim zaman kendimi gayet iyi hissediyorum. Burada çalışırken hiç ağrım olmuyor. Canı gönülden bebeklerimi tamamlıyorum” diyerek, atölyede çalışmanın kendisini çok mutlu hissettirdiğini anlatıyor.

“Burada çalışmak yaşadığım acıları hafifletiyor”

3 çocuğunu da 2011’deki Van depreminde kaybeden 85 yaşındaki Fatma Güler, yaşadığı evlat acısının bir nebzede olsa dokuma atölyesinde çalışarak hafiflediğini gözleri dolarak anlatıyor.

Darülaceze sakinleri 'işe gidiyor'

Güler, “Bu atölyede çalışmaya başladığımdan beri daha iyiyim. Evlalarımı kaybettiğimi, yaşadığım olayı burada çalışıp işe dalınca unutuyorum. Şal dokumayı öğrendikten sonra oyalanacak bir işim oldu” diyor.

Henüz 16 yaşındayken yetiştirme yurdundan gelen Ayşe Yücel de Darülaceze’nin eski sakinlerinden. Atölyede sabunluk yapmayı öğrenen Yücel, “Bunlar da olmasa nasıl vakit geçireceğiz. Bizim için çok iyi oluyor” diye anlatıyor.

“Burada 24 saat yaşam var”

Atölyelerde çalışmak isteyen Darülaceze sakinlerinin durumlarına ve yeteneklerine bakılarak, onlara uygun birimlerde eğitim almalarını sağladıklarını söyleyen Darülaceze Başkanı Hamza Cebeci, atölyelerle ilgili şu bilgileri veriyor:

“Rehabilitasyon atölyelerinde bizim birinci hedefimiz, buradaki insanları hayata bağlamak. Darülaceze bir uçtan bir uca 300 metre. Bakıyorsunuz, bir sakinimiz 2 tane bastonla kalkıyor ve atölyelere gidiyor. ‘Nereye gidiyorsun?’ diye sorulduğunda ‘İşe gidiyorum’ diyor. Sakinlerimiz atölyelerde çalışmaya saat 9 bazen de durumlarına göre 11’de başlıyor ve 15.00’de paydos ediyor. Haftada 3 gün de çalışan var 5 gün de” 

Darülaceze sakinleri 'işe gidiyor'

Darülaceze’de kalan sakinlerin içerisinde sanatkarların da olduğunu belirten Cebeci, “Bir kısmı da çok yetenekli, hemen öğreniyor. Sakinlerimiz burada sıhhatli bir şekilde yaşıyor. Çünkü burada 24 saat yaşam var” diyor.

“Darülaceze 126 yıllık bir marka”

Darülaceze’nin 126 yıllık bir marka olduğunu kaydeden Darülaceze Başkanı Hamza Cebeci, ürünlerin kaliteli ve uygun fiyatlı olduğunu, vatandaşların gönül rahatlığıyla alabileceklerine dikkati çekiyor.

  

Bu haber Nurseli Işık tarafından son kontrolden geçirilerek yayına alınmıştır.