Küresel ısınma ve iklim krizi, tarım ve hayvancılık için en büyük tehditlerden biri. Dünya genelinde bilim insanları, gelecekte yaşanabilecek gıda krizine karşı çözüm arayışlarını sürdürüyor. O isimlerden biri de Stanford Üniversitesi’nde araştırmalarına devam eden 29 yaşındaki Elif Gediz Kocaoğlan oldu.
Kocaoğlan, doğada zorlu koşullara rağmen yaşamını sürdürebilen bitkilerin genetik sırlarını çözerek, geleceğin “dayanıklı tarım ürünlerini” geliştirmeyi hedefliyor.
Tuz Gölü’nün “Parvula”sı ve Karaman Kayagülü Laboratuvarda
Kocaoğlan’ın çalışmalarında Türkiye’den iki özel bitki de yer alıyor. Bunlardan ilki, Tuz Gölü’nde yetişen “parvula”. Normalde tuz bitkilerin köklerini yakıp yaşamlarını engellese de parvula bu koşullarda hayatta kalmayı başarıyor. İkinci bitki ise “Karaman Kayagülü”. Betonların arasından, kayalıkların çatlaklarından yeşerebilen bu tür, suyun kıt olduğu bölgelerde bile yaşamını sürdürebiliyor.
Bunun yanında Alp’lerde yetişen ve dona karşı dayanıklı bitkiler de araştırmanın bir parçası.

Amaç: Açlığa Dayanıklı Yeni Bitkiler
Stanford’daki laboratuvarda farklı çevresel koşullara uyum sağlamış 11 farklı bitki türü inceleniyor. Kocaoğlan, bu bitkilerin özelliklerini karşılaştırarak belirlenen genleri başka bitkilere aktarıyor. Böylece, hem tuza hem dona dayanıklı “yeni nesil bitkiler” elde ediliyor.
Kocaoğlan süreci şöyle özetliyor:
“Örneğin bir bitkiye yüzde 10 tuz, yüzde 10 donma toleransı kazandırdığımızda yaşam faaliyetleri nasıl etkileniyor, bunu test ediyoruz. Ortak genlerin birleşimiyle en uygun ve dayanıklı bitkiyi geliştirmeye çalışıyoruz.”
İlhamını Datça’dan Aldı
Çocukluğunu yazları Datça’da geçiren genç bilim insanı, bitkilere ilgisinin de buradan geldiğini söylüyor:
“Datça’daki biyoçeşitlilik zamanla azalmaya başladı. Bu değişimi gözlemlemek beni araştırmalara yöneltti. Datça aslında bana ilham verdi.”





