Muğla'da yeni yabani soğan türü keşfedildi

Muğla'da yeni yabani soğan türü keşfedildi

Ege Üniversitesi (EÜ) Botanik Bahçesi ve Herbaryum Uygulama ve Araştırma Merkezi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Yıldırım ve ekibi, Muğla'nın Köyceğiz ilçesinde tespit edilen yeni bir yabani soğan (Allium) türünü bilim dünyasına kazandırdı. Muğla soğanı adı verilen bitkinin Latince adı ise bitkinin bilimsel keşfini yapan Ayhan Toprak'a atıfla Allium ayhan-toprakii Yıldırım oldu
Muğla'da yeni yabani soğan türü keşfedildi
0:00 / 0:00

Muğla'da yaşayan ve bitkiler ve koruma alanları yönetimi üzerine çalışmalar yapan Dr. Biyolog Ayhan Toprak, bir bölümü Denizli sınırları içinde olan Sandras Dağı'nın Köyceğiz ilçesi kesimindeki 2 bin 200 ile 2 bin 250 metre rakımlı Çiçek Baba zirvesinde, farklı olduğunu düşündüğü bir bitkiye rastladı.

DHA'nın haberine göre Toprak, bitkiye ait detaylı fotoğrafları, EÜ Botanik Bahçesi ile Herbaryum Uygulama ve Araştırma Merkezi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Yıldırım'a ulaştırdı.

ULUSLARARASI DERGİDE YAYIMLANDI

Yıldırım, yaptığı araştırma sonucunda bitkinin literatürde kaydının olmadığını belirledi. Yüksek Lisans Öğrencisi Seval Erdem ve Doktora Öğrencisi Tuğkan Özdöl'ün de dahil olduğu saha ve laboratuvar çalışmasının ardından hazırlanan 'Muğla soğanı' konulu bilimsel makale, Finlandiya merkezli uluslararası hakemli dergi Annales Botanici Fennici'de yayımlandı.

Bilim dünyasına kazandırılan bitkiye 'Muğla soğanı' adı verildi. Bitkinin bilimsel ismi, keşfi yapan Ayhan Toprak'a atıfla "Allium ayhan-toprakii Yıldırım" oldu.

Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Egeli akademisyenlerin Anadolu'nun bitki zenginliklerini gün yüzüne çıkarmaya devam ettiklerini vurgulayarak, "Üniversitemizin üretken bilim insanı Prof. Dr. Hasan Yıldırım, yeni bitki türlerini bilim dünyasına kazandırmaya devam ediyor. Son olarak Muğla'nın Köyceğiz ilçesinde tespit edilen yeni bir yabani soğan türünü bilim dünyasına kazandırdı, kendisini tebrik ediyorum. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de endemik bitki türlerinin sağlık, kozmetik, turizm ve ekonomiye önemli katkısı olduğu biliniyor" dedi.

"TÜRKİYE'DE BULUNAN ENDEMİK SOĞAN SAYISI 120'YE ULAŞTI"

Yeni bir yabani soğan türünü bilim dünyasına kazandıran Prof. Dr. Hasan Yıldırım, "Dünyada yaklaşık olarak 900 kadar yabani soğan türü var. Türkiye'de bunlardan 224'ü bulunuyor. Alt tür ve varyeteleriyle birlikte bu sayı 231'dir. Bunlardan 119'u sadece Türkiye'de yayılış gösteren, endemik türlerdir. Keşfettiğimiz 'Allium ayhan-toprakii Yıldırım' Muğla soğanı türüyle bu sayı 225'e yükseldi ve endemik sayısı da 120 oldu.

Muğla soğanı, Muğla'nın Köyceğiz ilçesi sınırlarında bulunan Sandras Dağı'nın Çiçek Baba zirvesinde, 2 bin 200 ile 2 bin 250 metrelik rakım aralığında yayılış gösteriyor. İlk olarak bu türün keşfi bir doğasever olan Ayhan Toprak tarafından dağ yürüyüşü esnasında bulundu. Bizlerle iletişime geçen Ayhan Toprak, tarafımıza gönderdiği bitkiye ait fotoğraflardan bu bitkinin oldukça farklı bir soğan türü olduğu kanısı bizlerde oluşunca, sahada yaptığımız bilimsel çalışmalar sonucunda bitkinin bugüne kadar bilinen yabani soğan türlerinden olmadığı kanısına vardık" dedi.

"SANDRAS DAĞI BİYOÇEŞİTLİLİK AÇISINDAN OLDUKÇA ÖNEMLİ BİR YER"

Muğla soğanının yayılış gösterdiği Sandras Dağı'nın biyoçeşitlilik açısından oldukça önemli bir konumda olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Yıldırım, "Muğla soğanı yaklaşık olarak 0,4 kilometrekarelik bir alanda ve yaklaşık 150 ile 200 adet kadar bulunuyor. Sandras Dağı, ofiyolit kökenli bir kayaç olan 'serpantin' olarak bilinen genellikle içerisinde demir, magnezyum, krom gibi metaller içeren ana kaya ve topraktan meydana geliyor. Bünyesindeki bu metaller genellikle yüksek oranda bitkilerde toksik bir etki yaratıyor. Bu nedenle bu tarz serpantin topraklarda yaşayan bitkiler bu ortama adapte olarak bu alanlara has endemik türler olarak karşımıza çıkmaktadır" diye konuştu.

Sandras Dağı´nın kendisine has dünyada sadece 30 kadar endemik bitki türünü bünyesinde barındırmanın yanı sıra diğer alanlarda da yayılış gösteren yaklaşık 150 civarında endemik tür içerdiğinin altını çizen Prof. Dr. Yıldırım, şöyle devam etti:

"Bu dağda mevcut ve başlaması planlanan yeni maden sahaları, ülkemiz ve dünya için biyoçeşitliliğin gözbebeklerinden olan, 30'dan fazla noktasında endemik türü barındıran ve toplamda 150 civarında endemik bitkiye sahip Sandras Dağı için çok büyük tehdit unsuru olarak görülmektedir. Bu alanda ayrıca Anadolu'ya ilk gelen atalarımızı gören anıt karaçamlar mevcuttur. Genellikle 800 ile 1200 yaşına sahip bu karaçamlar bizlere doğa mirasıdır. Bu nedenle Sandras Dağı'na ilişkin tahribatı engelleyecek çözümlerin bir an önce devreye girmesi zaruridir. Muğla soğanını henüz keşfetmişken yok olmasına göz yumamayız" dedi.

Bu haberin seslendirmesi Voiser tarafından yapılmıştır.

Bu haber Kübra Çelebi tarafından son kontrolden geçirilerek yayına alınmıştır.