800 yıl önce yaşayan bir kadın ile adam yeniden canlandırıldı: Orta Çağ’daki yaşamı anlatacaklar
İskoçya’daki bilim insanları günümüzden 800 yıl önce yaşayan güzel bir kadın ile bir din insanını dijital bir şekilde canlandırdı. Araştırmacılar, kafataslarını tarayarak 3 boyutlu bir şekilde yeniden yapılandırdı ve onlara ses eklendi. Uzmanlar, geçmişteki insanlarla ile konuşabilmenin Orta Çağ’daki insan yaşamı hakkında daha fazla bilgi sağlayacağını umuyor.
Bilim insanları, her ikisi de İskoçya’daki bir kitap festivalinde katılımcılara Ortaçağ hakkında konuşacak olan 14. yüzyıldan kalma "güzel" bir kadının ve yarık damaklı bir din adamını 3 boyutlu bir şekilde dijital olarak canlandırdı.
20'li yaşlarında ölen ve deniz kabuklarından bir yatağa yerleştirilen kimliği belirsiz kadın, 1950'lerde Dumfries ve Galloway'deki Whithorn Priory sahasındaki inşaat çalışmaları sırasında bulundu.
İNSANLARA HİKAYESİNİ ANLATACAK
Bradford Üniversitesi'nden uzmanlar, yüz rekonstrüksiyonu ve bilgisayar teknolojisini kullanarak, Wigtown Kitap Festivali'nde bir etkinlikte hikayesini anlatacak olan kadının gerçekçi bir animasyonunu oluşturdu.
ÇALIŞMA NASIL YAPILDI?
İskoçya Ulusal Müzeleri, Dr. Adrian Evans tarafından yönetilen çalışma kapsamında, 3D tarama için üç Orta Çağ insanının kafataslarını ödünç verdi. Daha sonra dijital olarak yeniden yapılandırıldılar ve onları hayata geçirmek için ses kayıtlarıı eklendi.
Antropolog ve adli tıp uzmanı Dr. Christopher Rynn, kadının kafatasının şimdiye kadar gördüğü en simetrik baş yapısına sahip olduğunu ve bu nedenle zamanında çok güzel bir yüze sahip olduğunu düşündüğünü söyledi.
Bununla birlikte Rynn, kadının 1209 yılında taş bir tabut içinde Whithorn piskoposu olan Piskopos Walter'ın mezarının yanına gömüldüğünün belirtti. Bilim insanı Bu durumun kadının yüksek bir statüye sahip olduğunu gösterdiği aktardı. çok genç olmasına rağmen yüksek statü.
Yarık damaklı bir adamın üçüncü iskeleti de yakınlardaki bir tabutta bulundu.
Konuya ilişkin yorum yapan uzman Julia Muir Watt, “Yüzyıllar öncesinden üç kişiyle konuşabilme şansı, tarihimizi ve atalarımızı anlamamıza yardımcı olacak olağanüstü bir yol. Orta Çağ’daki insanların gerçekte kim oldukları, günlük yaşamlar ve inançlarıyla böylelikle mükemmel bir şekilde ilişki kurabiliriz” dedi.
